Analytics

08 Ağustos 2008

KV


Pazar günü, sabah erkenden uyandık. Sabah 11 gibi Tünel’e konuşlandık. Uzun zamandır Geçit Han taraflarını canım çekiyordu. Hemen daldık, avlunun sonundaki The House Cafe’nin masalarından birine tünedik.

Aslında başlangıçta geç kaldık, şimdi çok kalabalıktır diye hayıflandım ama etrafın sakinliğini görünce içimin yağları eridi.

Başladım etrafı seyre… O ne güzel bir handır öyle, o avlunun vakur sessizliği, içeriye dolan ışık, avluyu çevreleyen pencereler… Off yaa…
Keşke pencerelerin arasında arz-ı endam eden klima üniteleri olmasa… Keşke…
Fotoğraf: Yücel Zorlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder