Analytics

08 Ocak 2007

Ege Rum Meyhanesi

Geçenlerde yılbaşı öncesi Ege Rum Meyhanesi’ne gittim. “Memnun kaldın mı?” diye soracak olursanız “eh meh, idare eder” derim ama manzarasına gelince de "Bir durup düşüneyim" derim, başka bir şey de demem.

Mekân, Karaköy Bankalar Caddesi’nde, Galata Residence Apart Hotel’in teras katında. Gitmeden önce sitesine bakmıştım ve epey bir iştahım açılmıştı. “Fesleğenli Girit Kabağı”, “gumbilya favası”, “kıtır kabak” gibi lezzetleri görünce de “Oh be!” demiştim.

Neyse, Beyoğlu’ndan başlayan, Tünel, Yüksek Kaldırım ve Galata ekseninde devam eden bir yürüyüşün ardından dik bir merdiveni oflaya puflaya tırmandık ve saat 20.00 civarında meyhaneye ulaştık. Mekâna gelen misafirlerin sayısı fazla olduğu için iki kişilik asansör elbette yeterli geldi. Tabana kuvvet, nihayet terasa ulaştık.

Daha kapıdan girer girmez leb-i derya bir manzara bizi karşıladı. Özellikle de hava karamış olduğu için Tarihi Yarımada’ya kadar uzanan geniş bir perspektife sahip manzara inanılmazdı. İnsanın yemeği ve içmeyi unutup manzarayı seyredesi geliyordu. Ortam son derece sade, ahşap ve şatafattan uzak, hatta hafif salaş. Mekanda tuvaletler çok temiz ama paralı, "gönlünden ne koparsa hesabı" var anlayacağınız.

Neyse yavaş yavaş kıvama gelindi ve Fedon’a benzeyen bir solisti olan grup sahneye çıktı. Rum ve Türk müzikleri derken gece olgunlaştı. Biz fiks mönü aldık, bilemiyorum a la carte uygulamaları var mı? Ama masalara konulan serpme mezelerin kalitesini pek beğenmedim. Oldum olası da sevmem zaten bu tür uygulamaları… Sonradan gelen kıtır kabak da tam bir hayal kırıklığı oldu ya neyse. Sonrasında gece balıkla devam etti. Zaten birkaç dubleden sonra insanın yemek memek gözü görmüyor.

Gecenin ilerleyen dakikalarında mekânda eğlenen iki müşteri arasında çok kısa süren kavga çıkınca keyifli ortam tuz-buz oldu. Sonradan öğrendiğime göre işletmeciler, beş yıl boyunca ilk kez böyle bir durumla karşılaştıklarını söylediler. İşletme belli ki bu tür durumlara hiç alışık değil. Zira daha kavga başlar başlamaz, sahnedeki grup çalmaya-söylemeye devam edip eğlenceyi eski kıvamına sokmak yerine bir anda gözden kayboldu. Bu yüzden de eğlence biraz pat diye bitti. Biz bu tür durumlara alışık bir milletin evladı olarak yine de geceyi keyifli tamamladık.

Ama benim böyle bir manzarası ve ortamı olan bir mekânım olsa yeri –göğü inletirdim demeden de edemiyor insan…

Açıkçası, "yemek bahane, manzarası şahane" bir yer arıyorsanız, Rum ezgilerini de seviyorsanız gidin derim…

Yol hikâyeleri

  • Kendinizi aşağıya doğru salmadan önce mutlaka Tünel Meydanı'nda bir kahve molası verin. Benim favorilerim KV ve Kaffeehaus (özellikle camdan kenarında oturup meydanı dikizlemek nefis).
  • Karaköy'e İstiklal'den doğru yürüyerek gidecekseniz, geç saate kalmayın. Yüksekkaldırım'ın ortalarından sonra yol pek tekin olmuyor.
  • Galata Meydanı'na doğru birkaç küçük kafe gördüm. Lokal havasında, sevimli görünüyorlardı.
  • Yol üzerinde bulunan Galata Mevlevihanesi'ne de en kısa zamanda mutlaka uğramalı.
Tel: 0212 243 96 06

5 yorum:

  1. Yemeklerden felaket olan sadece çıtır kabak değil, herşey berbattı. Şikayetimi ertesi gün e-posta'yla iletince de, hakarete varan sözlerle cevap verdiler. Bir daha Ege Rum Meyhanesine gitmek yapacağım son şeydir.

    YanıtlaSil
  2. Tek söyleyebilecğim. Sadece Manzara güzel onun dışında yemekler o paraya değmiyor, özellikle değinmek istediğim işletmecilerin davraniş biçimleri kesinlikle hoş değil. KISACA Bir daha gidermiyim HAYIR, Tavsiye edermiyim Kesinlikle HAYIR....Resmen Hayal kırıklığına ugradım.

    YanıtlaSil
  3. 26.04.2008 tarihinde şu ege rum meyhanesi denen mekandaydım.Ne ege nede rum meyhanesi bence.Servis inanılmaz kötü küllükler boşaltılmıyor,servis degiştirilmiyor,salata yok,tatlı yok dokuzda başayıp 12.30 da bitiyor ve 4 kez ara veriliyor.Bu paraya (75.000)ytl ödüyorsunuz üstelik.Vede söz ettiklri hiçbirşey yok.

    YanıtlaSil
  4. dün gece doğumgünü kutlaması için bi gurup arkadaş ege rum meyhanesine gittik.20 kiş üstü için bi indirim aldık.altına düşerseniz indirin yapamam dendi.gelemiyenler olunca normal fiyattan ödeme yaparken bizden gelmiyenlerin parasınını ödememizi istediler.bu güne kadar hiçbir işletmede böyle birşeyle karşılaşmadıkbirdaha gelmemememiz içinmi böyle davranıyosunuz dediğimizde evt dediler.2 sene önce gittiğimizde sadece 2 masaydık şimdi ise insanları kucak kucağa oturtmuşlardı.bence böyle işletmeye devam ederlerse kısa zamanda yine 2 masaya düşmeye mahkumlar.müşteri memnuniyetinden haber olmayan ege rum meyhanesine ben ve çevremdeki hiç kimsenin bir daha gitmiyceğine eminim.sizin bize zaten ihtiyacınız yokmuş!

    YanıtlaSil
  5. Arkadaşlar 06.11.2010 tarihinde gittik 4 kişi. Arayıp rezervasyon yaptırdığımız halde kapıda soğuk duşumuzu aldık ilk önce. Rezervasyonu alan bayan allaha emanet, uçuğun teki, ne telefon kaydetmiş ne isim. Tipinden kendini mekana zor attığı da belli. Neyse buldular ücra köşede bi masa. Masalar arası boşluk hiç olmadığında 30 dk. vardık masamıza. Kalbim zaten sıkışmaya başlamışken mezelerin rezaleti tuz biber oldu. Yemek zaten hiç ama hiç bahsedilmeyecek kadar kötü. 20 TL masrafla çok ama çok daha iyi bi akşam geçirebileceğime eminim. Sakın ama sakın gitmeyin derim arkadaşlar. Yerine gidin bi kokocuya yarım ekmek yiyin daha iyi. Böyle kazık hayatımda yemedim.

    YanıtlaSil