Analytics

07 Aralık 2005

Tamamen şüpheliyim…

Yaz sonuydu. Şu çok merak ettiğim Cambaz’ın İstanbul Meyhanesi'ne gittik… Uzun zamandır duyuyordum da bir türlü fırsat bulamamıştım. Özellikle de Ermeni-Rum, Arap ve Osmanlı mezeleri sunulduğunu duyunca iyice bir iştahlanmıştım.

Uzatmayayım, ilk kez gidilecek bir mekân için çok talihsiz bir gün olan Cumartesi kapıdan içeri girdik. Dekor güzeldi. Erken gittiğimiz için de fondan hafif tonda gelen Rum ezgilerini rahatlıkla duyabiliyorduk.

Amma velâkin, saat 21.00’den hemen sonra mekân dolmaya başladı ve servis de göreceli olarak aksamaya başladı. Mezeler itiraf etmeliyim ki az ve çok da lezzetli değildi. İçki servisi ise bu tür mekânlarda çok karşı olduğum şekilde garsonlar tarafından yapılıyordu. Tabi kalabalık olunca da biten kadehinizi doldurmak için epey bir beklemek gerekiyordu. Bu da fena can sıkıcı oluyordu. Neyse bir süre sonra fasıl çalmaya başladı.


Daha sonra müzik hızlandı ve şıkıdımlaştı ve mekânın ilk halinden eser kalmadı. Ortaya çıkıp kıvırtanlar, sulukule havaları falan filan… Tabi yanınızdakilerle konuşabilmeniz de mümkün olmadı. Ortam bir anda tavernaya döndü…

Açıkçası o gece hiç keyif almadım buradan. Nedense beklentilerimin tamamen altında bir mekân çıktı.

Bir kere da hafta içi gideceğim. O zaman net kararımı vereceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder